3 Ocak 2011 Pazartesi

HİKAYEMİZİ TAMAMLAYAN MEHMET RECEP BOZKURT'A TEŞEKKÜR EDERİZ.

Öncelikle blgomuzu takip eden ve yorumlarıyla bizi sevindiren  eski velim Mehmet Bey'e çok teşekkür ederim.  Hikayeniz çok hoş, bu hikayeyi Balonlarıma anlatmayı deneyeceğim ama çocuklarımın yaş grubu (2007 doğumlular) düşünüldüğünde biraz sadeleştirme, net mesajlar verme yoluna gitmem gerekecek gibi görünüyor.

ucgen biraz ukala imis, zaten kafasinin tepesinin sivri olmasindan da belliymis bu. arkadaslari ona "sivri zeka" da dermis bazen. ucgen gelir gelmez ukalaliga baslamis. once daireye catmis, "hem her seyi bildigini saniyorsun, hem de kendisi 'kareyim' dedigi halde kare olduguna inanmiyorsun. madem inanmayacaksin neden 'kimsin' diye soruyorsun" demis, ve sonra da eklemis: "siz butun daireler boylesiniz zaten!".


sonra kareye catmis: "zevkten dortkose olmussun, ne dediginin farkinda degilsin. bir kere sen ismini soylediginde inanmayani inandirmak zorunda degilsin, birak inanmazsa inanmasin. ama madem inandirmak istiyorsun, Allah askina ne sacma bir kanit koydun ortaya? hic kenar sayarak kare taninir mi? dort kenarin var diye illa kare mi olmak zorundasin? soylesene dikdortgenin kac kenari var? yamugun kac kenari var? paralelknarin, eskenar dortgenin kac kenari var? sen daha kendini tanimamissin, bir de baskasina kendini anlatmaya calisiyorsun" demis.

tekrar daireye donmus: "ismini soylediginde inanmiyorsun ama 'dortkenarim var' gibi sacma bir kanitla ortaya cikinca 'evet karesin' diyorsun, kendi yaptigini tutarli buluyor musun?" diye sormus.

aslinda ucgenin tum soyledikleri ve tum elestirileri yerden goge dogru imis, ama tavri ve tarzi yuzunden kare de daire de rahatsiz olmuslar, "evet, bunun sivri koseleri var, fena batiyor ve rahatsiz ediyor, sen kesinlikle ucgensin" deyip onun ucgen olduguna inanmislar.



02 Ocak 2011 02:43

5 yorum:

  1. Bu arada şükriye hanımcım, ben sizi hep takip ediyorum ama sessizce .. acaba diğer veliler de mi sessiz takipteler ? "güncel veliler" olarak biraz hareketlenmeleri iyi olacaktır mutlaka.. şöyle düşünmek lazım:
    özene bezene bir yemek hazırladınız ve tabaklara koydunuz.. acaba beğenecekler mi? diye yiyenlerin yüzüne bakıyorsunuz..beğenmelerini umuyorsunuz...
    hiç umursamayıp karın doyurup kalktıklarında ister istemez bir burukluk olur. ama ufacık bir beğenme belirtisi veya "eline sağlık güzel olmuş" denmesi ne çok mutlu eder uğraşıp emek vereni.. veya beğenmese bile, ellerine sağlık güzel olmuş ama şöyle olsaymış daha iyi olurmuş denmesi de ileriye yönelik gelişmelere vesile olacaktır..

    YanıtlaSil
  2. ben tesekkur ederim, cocugumuz artik sizinle olmadigi halde zevkle takip ettigimiz bir internet gunlugu tuttugunuz icin. ve 3,5 senedir devam ettirdiginiz bu gunlugu hic monotonlastirmamanizi, hala yeni bir seyler bulabiliyor olmanizi buyuk bir takdir ve hayranlikla izliyorum.

    hikayeye gelirsek, roman yazarlari icin soylerler genelde, karakterlerinden birinde mutlaka kendisini anlatirmis, ben de oyle yaptim, bulabildiniz mi hangisi? :P

    YanıtlaSil
  3. Mehmet Bey üçgensizniz desem ayıp etmiş olmam umarım.Sonuçta üçgeni siz tasvir etmiştiniz:):)

    YanıtlaSil