2 Mart 2010 Salı

Sevgili Velilerim,bugün yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum sizinle.Sabah okula geldim ve nöbetçi sınıftan öğrencilerimi alıp sınıfımıza geçtim. Henüz mantomu çıkarmamıştım ki erkek öğrenciler daire oluşturup kol kola tutuşup, (yalnız bir tekniği var bu kol kola tutuşmanın) hep birlikte çizgi filmlerden öğrendikleri bişeyi oluşturuyorlar. Ardından yüksek sesle hepbir ağızdan bağırarak ellerini havaya kaldırıyorlar.
Neyse bunda ne var diyebilirsiniz.
Devam ediyorum; aralarına başka bir arkadaşları katilmak istediğinde ''sen bizim dostumuz değilsin''diyerek almıyorlar. (Bir süre onları izledim)
Bu aralarına almadıkları arkadaşları için son derece üzücü bir durumdu.
Bu sizlerle paylaştığım küçük bir örnek.Balonlarda gözlemlediğim; o kadar fazla vurdulu kırdılı çizgi film seyrediyorlar ki bu sosyal hayatlarına, davranışlarına, kullandıkları sözel ifadelerine yansıyor.
Hal böyle olunca çocukların gerçek dünyadan koptukları ve seyrettikleri bu çizgi filmler nedeniyle hayal ile gerçek arasında gidip geldikleri ve hırçınlaştıklarını gözlemliyorum.
vee gerçekten öğrencilerim adına üzülüyorum.
Bu konuya hepbirlikte karşı karşıya geldiğimizde uzun uzun değinmekte yarar olacağını düşünüyorum.
Sonuç mu?: ben duruma müdahale ettim ve onları doğru davranışa sevk ettim.Ardından hemen bir yarım daire oluşturup bu konu üzerine sohbet etmeye başladık.
Sordum:Hafta sonu kimler uzun uzun çizgi film seyretti? Hemen hemen hepsi ''hiç seyretmedim'' dedi. Hemen daha önce öğrendiğimiz DÜRÜSTLÜK değerini devreye sokarak ''dürüst olalım'' dedim.
''eee ben biraz seyrettim'', ''ee ben az seyrettim'' derken derken ''ben çoook seyrettim'' diyenlerde çıktı:)
sonra Taha babasının çok fazla çizgi film seyrederse beyninin küçüleceğini söylediğini anlattı:)
Sonuç olarak ben Balonlara anlattım ve anladıklarını gözlemledim.Uzuuuun uzuuun çizgi film seyretmek yerine resim yapabileceklerini, ipe boncuk dizebileceklerini, bulaşık yıkayabileceklerini vs.vs.
Çizgi film seyretmenin onlara birşey kazandırmadığını, seneye okula başlayacakları için parmaklarının gelişmesi gerektiğini ve yukarıda saydıklarımı yaparlarsa bunun olabileceğini anlattım.Beni çook iyi dinlediler. Anladıklarını düşünüyorum.Ancak sizlerin evinizde çocuklarınızla yaptığımız bu konuşmayı destekleyecek şekilde davranmanız gerekiyor, aksi halde çocuk kendi denetimini sağlayamayacağından sonuca ulaşmak mümkün olamayacaktır.
Şimdi bundan sonrası siz sevgili velilere kaldı.
Herşey çocuklarımız için,desteklerinizi bekliyoruz efendim:)
Şükriye ARIN

1 yorum:

  1. Bu yazinizi ve yazinin icinde bahsettiginiz fiillerinizi cok begendim. Ben de cocuklarin bu konuda ciddi sekilde kontrole ihtiyaclari oldugunu dusunuyorum. Zira kendileri henuz hayal-gercek arasi ayrimi net yapamiyorlar ve soyut kavramlari anlamakta zorlaniyorlar. dun "neseli hayat" filmini seyrettik, orada soyle bir cumle geciyordu: "cocuklarin dunyasinda yalan da gercek". Hakikaten de cocuklarin dunyasinda yalanlar da gercek oluyor. bu cocuklarin dunyasini bir bakima cok daha guzel yaparken, yetiskinlerin dunyasini da kendileri acisindan cok tehlikeli yapiyor. bu tehlikeden onlari korumak ebeveyninin gorevi...

    Blog girdileri okunup geciyor, bazen o sirada bakilmakta olan maillerle, okunmakta olan gazetelerle ve baska bloglarla bir arada degerlendirilebiliyor veya evdeki her yetiskin okumayabiliyor. Bence bu yazinizi bir mektup haline getirerek cuma gunu cantalara koymaniz yazinin onemini daha cok aciga cikaracaktir.

    saygilar...

    YanıtlaSil