Minik kuş ise kafesine dokunulmasından pek hoşlanmıyor, dokunanları gagalamaya çalışıyordu.Ama bu durum benim Balonları yıldırmadı, dokunmaya devam:) Zavallı kuşu epeyce sinirlendirdiler.
Deniz'in ise kuş hakkında bilmediği yoktu. İşte henüz yavru olması, benekleri kararınca büyük olacağını, yemini nasıl verdiklerini, kafesi nasıl temizledikleri vs. vs.vs. vs.vs.
Yalnız bir tek bu minik kuşun bir adı yokmuş, onuda hepbirlikte ortak bir kararla ''Cicim'' olmasına karar verdik.
(Nurcan Hanım duyrulur, ben demedim Müfettiş dedi:)
Şükriye Hanım, Asya Deniz'in kuşu getirmesi üzerine evde beslediği balığını götürme konusunda çık ısrar etti. Ben bunun uygun olmadığını kafesle akvaryumun taşınmasının aynı şey olmadığını anlatmaya çalıştım. Umarım siz ikna edersiniz. :) Ayşe KOYUNCUGİL
YanıtlaSil