4 Ocak 2011 Salı
OYUN SAATİNDEN GÖRÜNTÜLER
Oyun saatinin bitimini
tik tak
saatine bak
tekerlemesiyle hatırlattım.Oyuncaklar el birliği ile çabucak toplandı.Ardından okuma yazmaya hazırlık çalışması için masadaki yerimizi aldık.
Sınıfımızı toplayıp düzenlediğimiz sırada yerde bulduğum boş ambalaj kağıdını çöpe atmasını istedim Elif'ten.
Elif bu ambalaj kağıdının üzerinde geri dönüşüm logosunu görmüşve heyecanla bana gösterdi.O ne yapacağını gayet iyi biliyordu ve doğruca bu atıkğı geri kazanım kutusuna attı.
ELİF'E KOCAMAN ALKIŞ.......
3 Ocak 2011 Pazartesi
(Ferda Hanım'ın son yorumunu sizlerle paylaşmak istedim)
Madem öyle, siz neden yorum yazmıyor, sessiz takip ediyorsunuz derseniz...
Şimdi efendim, burada sessizce takip etmek benim hakkım, şöyle ki :)
Şu anda yemek sunulan masada ben oturmuyorum. Ben yedim karnımı doyurdum yemek esnasında sofrada muhabbetimi yaptım. Şimdi yan masada çay içiyorum :P
03 Ocak 2011 17:08
Madem öyle, siz neden yorum yazmıyor, sessiz takip ediyorsunuz derseniz...
Şimdi efendim, burada sessizce takip etmek benim hakkım, şöyle ki :)
Şu anda yemek sunulan masada ben oturmuyorum. Ben yedim karnımı doyurdum yemek esnasında sofrada muhabbetimi yaptım. Şimdi yan masada çay içiyorum :P
03 Ocak 2011 17:08
YENİ YAŞIN KUTLU OLSUN EMİR
Bugün Emir'in doğum günüydü, doğumgünü kutlaması yaptık hepbirlikte.
Arkadaşları Emir'e ''iyi ki doğdun Emir'' dediler.
Hepbirlikte pastamızı kestik yedik.
Bir kezde blogumuzdan Emir'in doğum gününü kutluyor,
FERDA HANIM'DAN (eski velim) BİR YORUM
(Ferda Hanım aşağıdaki satırlarında hislerime tercüman olmuş, paylaşmak istedim:)
Bu arada şükriye hanımcım, ben sizi hep takip ediyorum ama sessizce .. acaba diğer veliler de mi sessiz takipteler ? "güncel veliler" olarak biraz hareketlenmeleri iyi olacaktır mutlaka.. şöyle düşünmek lazım:
özene bezene bir yemek hazırladınız ve tabaklara koydunuz.. acaba beğenecekler mi? diye yiyenlerin yüzüne bakıyorsunuz..beğenmelerini umuyorsunuz...
hiç umursamayıp karın doyurup kalktıklarında ister istemez bir burukluk olur. ama ufacık bir beğenme belirtisi veya "eline sağlık güzel olmuş" denmesi ne çok mutlu eder uğraşıp emek vereni.. veya beğenmese bile, ellerine sağlık güzel olmuş ama şöyle olsaymış daha iyi olurmuş denmesi de ileriye yönelik gelirşmelere sebep olur.
Ferda BOZKURT
Bu arada şükriye hanımcım, ben sizi hep takip ediyorum ama sessizce .. acaba diğer veliler de mi sessiz takipteler ? "güncel veliler" olarak biraz hareketlenmeleri iyi olacaktır mutlaka.. şöyle düşünmek lazım:
özene bezene bir yemek hazırladınız ve tabaklara koydunuz.. acaba beğenecekler mi? diye yiyenlerin yüzüne bakıyorsunuz..beğenmelerini umuyorsunuz...
hiç umursamayıp karın doyurup kalktıklarında ister istemez bir burukluk olur. ama ufacık bir beğenme belirtisi veya "eline sağlık güzel olmuş" denmesi ne çok mutlu eder uğraşıp emek vereni.. veya beğenmese bile, ellerine sağlık güzel olmuş ama şöyle olsaymış daha iyi olurmuş denmesi de ileriye yönelik gelirşmelere sebep olur.
Ferda BOZKURT
Bugün neler mi yaptık?Her Pazartesi günü olduğu gibi ilk iş olarak, hepbirlikte balığımızın suyunu değiştirip, yemini verdik.Ardından sınıfımızda bulunan menekşelerimize su verdik.Sonra beyaz faaliyet çantalarında bulunan ödevlerimizi çıkarıp sınıf panomuza astık.İlacı olanlar çantalarındaki ilaçları çıkarıp hemşire ablanın çekmecesine koydu.
Derkeeen kahvaltıya çıkma zamanı geldi.
Elif'ciğim kumbaramıza ananesinin verdiği parayı ''Ananem için atıyorum'' diyerek attı:)
Alper güzel makas kullanıyor:)
Makas tutmayı öğreniyoruz.Balonlara birer parça fon kartonu ve makaslarını verdim.Önlerindeki fon kartonunu çubuk makarna gibi kesmelerini istedim.Ama onlar henüz boncuk makarna gibi kesebiliyorlar.:):)
Sene başında yaptığımız çalışmaya göre Balonlar makasla kağıt kesmede çok başarılılar.(Sanırım balonlar biraz daha büyümüş:)
Başlar mısın, başlayalım mı?
Karagözün evini taşlayalım mı?
diyerek gölge oyunu başladııı
Hayali Seçkin Bayramoğlu insan hayatında paranın yerine dostluğa,arkadaşlığa önem verilmesinin önemi ile ilgili mesajlar içeren oyunu sergiledi.
Balonlar gölge oyununu keyifle ve şaşkınlıkla izlediler.Karagöz ve Hacivat'ın arasında geçen o malum esprilere katıla katıla güldüler.
Derkeeen kahvaltıya çıkma zamanı geldi.
Elif'ciğim kumbaramıza ananesinin verdiği parayı ''Ananem için atıyorum'' diyerek attı:)
Alper güzel makas kullanıyor:)
Makas tutmayı öğreniyoruz.Balonlara birer parça fon kartonu ve makaslarını verdim.Önlerindeki fon kartonunu çubuk makarna gibi kesmelerini istedim.Ama onlar henüz boncuk makarna gibi kesebiliyorlar.:):)
Sene başında yaptığımız çalışmaya göre Balonlar makasla kağıt kesmede çok başarılılar.(Sanırım balonlar biraz daha büyümüş:)
Başlar mısın, başlayalım mı?
Karagözün evini taşlayalım mı?
diyerek gölge oyunu başladııı
Hayali Seçkin Bayramoğlu insan hayatında paranın yerine dostluğa,arkadaşlığa önem verilmesinin önemi ile ilgili mesajlar içeren oyunu sergiledi.
Balonlar gölge oyununu keyifle ve şaşkınlıkla izlediler.Karagöz ve Hacivat'ın arasında geçen o malum esprilere katıla katıla güldüler.
KERİMAN HANIM'A (Berat'ın annesi) HİKAYEMİZİ TAMAMLADIĞI İÇİN ÇOOOOOK TEŞEKKÜR EDERİZ
(Keriman Hanım blogumuzu takip edip, hiç yorum yazmayanlar, sizin yazdığınız yorum sayesinde boykot kararımdan vazgeçtiğim için, size teşekkür borçlular diye düşünüyorum:(
Kare üçgene dikkatli baktıktan sonra demişki daireye dönüp aaa bak bana benziyor kenarları var ama daire demişki onun sivri bir kenarı var senin yok bence sana benzemiyor. Kare de bana benzemiyorsa sana hiç benzemiyor, sen yuvarlaksın hiç kenarın yok bizim kenarlarımız var demiş. İçeri giren üçgen demiş ki benim adım üçgen bakın 3 tane kenarım var gelin sayalım 1-2-3 ondan sonra 3 kukla çok iyi arkadaş olmuşlar...
03 Ocak 2011 11:09
Kare üçgene dikkatli baktıktan sonra demişki daireye dönüp aaa bak bana benziyor kenarları var ama daire demişki onun sivri bir kenarı var senin yok bence sana benzemiyor. Kare de bana benzemiyorsa sana hiç benzemiyor, sen yuvarlaksın hiç kenarın yok bizim kenarlarımız var demiş. İçeri giren üçgen demiş ki benim adım üçgen bakın 3 tane kenarım var gelin sayalım 1-2-3 ondan sonra 3 kukla çok iyi arkadaş olmuşlar...
03 Ocak 2011 11:09
HİKAYEMİZİ TAMAMLAYAN MEHMET RECEP BOZKURT'A TEŞEKKÜR EDERİZ.
Öncelikle blgomuzu takip eden ve yorumlarıyla bizi sevindiren eski velim Mehmet Bey'e çok teşekkür ederim. Hikayeniz çok hoş, bu hikayeyi Balonlarıma anlatmayı deneyeceğim ama çocuklarımın yaş grubu (2007 doğumlular) düşünüldüğünde biraz sadeleştirme, net mesajlar verme yoluna gitmem gerekecek gibi görünüyor.
ucgen biraz ukala imis, zaten kafasinin tepesinin sivri olmasindan da belliymis bu. arkadaslari ona "sivri zeka" da dermis bazen. ucgen gelir gelmez ukalaliga baslamis. once daireye catmis, "hem her seyi bildigini saniyorsun, hem de kendisi 'kareyim' dedigi halde kare olduguna inanmiyorsun. madem inanmayacaksin neden 'kimsin' diye soruyorsun" demis, ve sonra da eklemis: "siz butun daireler boylesiniz zaten!".
sonra kareye catmis: "zevkten dortkose olmussun, ne dediginin farkinda degilsin. bir kere sen ismini soylediginde inanmayani inandirmak zorunda degilsin, birak inanmazsa inanmasin. ama madem inandirmak istiyorsun, Allah askina ne sacma bir kanit koydun ortaya? hic kenar sayarak kare taninir mi? dort kenarin var diye illa kare mi olmak zorundasin? soylesene dikdortgenin kac kenari var? yamugun kac kenari var? paralelknarin, eskenar dortgenin kac kenari var? sen daha kendini tanimamissin, bir de baskasina kendini anlatmaya calisiyorsun" demis.
tekrar daireye donmus: "ismini soylediginde inanmiyorsun ama 'dortkenarim var' gibi sacma bir kanitla ortaya cikinca 'evet karesin' diyorsun, kendi yaptigini tutarli buluyor musun?" diye sormus.
aslinda ucgenin tum soyledikleri ve tum elestirileri yerden goge dogru imis, ama tavri ve tarzi yuzunden kare de daire de rahatsiz olmuslar, "evet, bunun sivri koseleri var, fena batiyor ve rahatsiz ediyor, sen kesinlikle ucgensin" deyip onun ucgen olduguna inanmislar.
02 Ocak 2011 02:43
ucgen biraz ukala imis, zaten kafasinin tepesinin sivri olmasindan da belliymis bu. arkadaslari ona "sivri zeka" da dermis bazen. ucgen gelir gelmez ukalaliga baslamis. once daireye catmis, "hem her seyi bildigini saniyorsun, hem de kendisi 'kareyim' dedigi halde kare olduguna inanmiyorsun. madem inanmayacaksin neden 'kimsin' diye soruyorsun" demis, ve sonra da eklemis: "siz butun daireler boylesiniz zaten!".
sonra kareye catmis: "zevkten dortkose olmussun, ne dediginin farkinda degilsin. bir kere sen ismini soylediginde inanmayani inandirmak zorunda degilsin, birak inanmazsa inanmasin. ama madem inandirmak istiyorsun, Allah askina ne sacma bir kanit koydun ortaya? hic kenar sayarak kare taninir mi? dort kenarin var diye illa kare mi olmak zorundasin? soylesene dikdortgenin kac kenari var? yamugun kac kenari var? paralelknarin, eskenar dortgenin kac kenari var? sen daha kendini tanimamissin, bir de baskasina kendini anlatmaya calisiyorsun" demis.
tekrar daireye donmus: "ismini soylediginde inanmiyorsun ama 'dortkenarim var' gibi sacma bir kanitla ortaya cikinca 'evet karesin' diyorsun, kendi yaptigini tutarli buluyor musun?" diye sormus.
aslinda ucgenin tum soyledikleri ve tum elestirileri yerden goge dogru imis, ama tavri ve tarzi yuzunden kare de daire de rahatsiz olmuslar, "evet, bunun sivri koseleri var, fena batiyor ve rahatsiz ediyor, sen kesinlikle ucgensin" deyip onun ucgen olduguna inanmislar.
02 Ocak 2011 02:43
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)